Modern Zamanda Manevi Problemler

 وَمَا هَذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌ وَإِنَّ الدَّارَ الْآخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ

 

Değerli Müslümanlar,

 

Çağımızda gelişen teknoloji sayesinde dünya küçülmüş, her türlü bilgiye kolayca ulaşma imkânı sağlanmıştır. Yaratılış olarak doyumsuzluk zafiyeti olan insan, lüks bir hayat sürebilmek için, birbiriyle adeta yarışmaktadır. Bulunduğu ortam, televizyon, internet, sinema v.b.gibi iletişim vasıtalarında gördüğü büyüleyici eşyalar, yiyecekler, giyecekler, otomobiller, evler, villalar v.b. ihtiyaçları elde edebilme arzusuyla, farkında olmadan zaman karşısında eriyip gitmektedir. Ekonomik imkânları kısıtlı bireyler, kredi kartı, faiz koşullarını da devreye sokarak, gelişen teknolojiyle yarışırcasına harcamalara girmekte, ipin ucunu kaçırmakta, nefsinin egosunu doyurmak uğruna madden ağır yükümlülüklerin altına girmektedir. Biriken ve zamanla ödenemeyecek taksitler karşısında strese girmekte, intihara teşebbüs etmekte, sigara ve alkol kullanımına başlayarak mutlu hayatını karartmaktadır. 

 Kişinin bu sıkıntılı hayatı, ailesini ve çocuklarını olumsuz etkilemekte, boşanmalara ve aile katliamlarına yol açmaktadır. Bu ve benzeri bunalımlar; toplumda kirlenmeye, zulme, fuhşa, uyuşturucuya, işkenceye, insan hakları ihlallerine, saygısızlığa, anarşiye, bölücülüğe, fitneye, fesada, kötülüklere sebep olduğu gibi, İnançlara, ibadetlere, ahlaka, aile ve topluma karşı duyarsızlığa ve daha birçok olumsuzluklara yol açmaktadır.

   İslam, insan hayatının bütün yönlerini kapsayan bir sistem getirmiş, ruhî hayatıyla ilgilendiği gibi, fiziksel yapısıyla, çevresiyle, bireysel ilişkileriyle yakından ilgilenmiş ve mutluluğunu sağlamıştır.  Stres ve bunalımlardan kurtulmanın çözümlerini de önermiştir.

 

Aziz Müminler,

 

İnanan insan, Rabbini daima yanında hissettiği için her türlü korku ve endişelerden uzak yaşar. “Ey iman edenler! Allah’ı çok anınız” (Ahzab, 41) ayeti, bu birlikteliğimizi pekiştiren en güzel öğüttür.

İslam, kuldaki aşırılıkları kontrol altına alan İlahi bir nizamdır. Otomobilin kontrolü frenle ayarlandığı gibi, kişinin içinde sakladığı kötü duyguları da, Din’in koyduğu ölçülerle zararsız hale getirilir. Öfkeyi yenmenin yolu sabırla mümkündür. Musibetlere sabır, haramdan kaçınmada sabır, öfkeyi yutmada sabır, nefsin doyumsuz isteklerin de sabır, güzeli yaşamada sabır, son nefesi verinceye kadar imanı korumada sabır, Dünya ve Ahireti kazanmada sabır en güzel anahtardır.

 

Değerli Müminler,

 

Dini doğru ve bütün olarak öğrenmeli, hayata ümitle bakmalı, olumsuzluklardan etkilenerek ümitsizliğe düşmemeliyiz. Batıl inanç ve hurafelerle inananları meşgul etmemeli, dinin gerçekleriyle insanları aydınlatmalıyız. Ömrümüzün her anını ibadete çevirmeliyiz. Zira “İnsan için, çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm, 39) ayeti bu gerçeğe dikkat çekmektedir. Olaylar karşısında dirençli olmak, teselli noktaları bulmak, insanı yıkılmaktan, ümitsizliğe düşmekten koruyan en sağlam yoldur. “…Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilemezsiniz.” (Bakara, 216) ayeti, İnananları tevekkülle Rablerine bağlayan en güzel öğüttür. 

 

Aziz Cemaat,

 

Hutbemizi okuduğum Ayet-i Kerime’nin mealiyle bitirelim. “Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilselerdi!” (Ankebût, 64)

 

Ali İhsan ÇELEBİ

Pazaryeri Vaizi

Tags

Yazdır   e-Posta

Diyanet İşleri Başkanlığı müktesebatına uyumlu cuma vaazlarımızı www.guncelvaaz.com internet sayfamızdan takip edebilirsiniz.

Ahmet ÜNAL

Başkanlık Vaizi