Oruç İbadeti

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

 

Oruç

Değerli Müslümanlar

Yüce Allah yaratmış olduğu kullarının dünya ve ahirette mutluluğu elde etmeleri için kendilerine ibadetler emretmiştir. Bu ibadetlerden biride ilk insanla başlayıp günümüze kadar devam eden Oruç’tur. Kur’an-ı Kerimde bu hususa şöyle işaret edilmektedir. “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”[1]

Oruç, en ulvi amaç olan Allah rızası için imsak vaktinden iftar vaktine kadar yemek, içmek ve cinsî münasebetten uzak durmak demektir. Oruç İslam dininin beş temel şartı arasında zikredilmiştir ve kişiye, nefsin bitmez tükenmez ihtiyaçlarına karşı sabırlı olmayı öğreten, açlık ve susuzluğa katlanmak suretiyle de bedene dayanma gücü kazandıran bir ibadettir.

Kıymetli Müminler

Oruç, Rabbimizin rızasını kazanmak, ona kullukta ileri derecelere geçmek, ona şükran borcumuzu yerine getirmek için büyük bir fırsattır ve içine riya karıştırılamayan bir ibadettir. Nitekim Kutsi bir hadiste Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır. “Her bir iyilik on mislinden yedi yüz misline kadar karşılık bulabilir. Fakat oruç başkadır. Çünkü oruç benim içindir, onun karşılığını ben vereceğim.”[2] Oruçla riya ve kibir bir arada olmayacağı için oruç tutmanın sevap karşılığı oldukça yüksektir.

Oruç açlık hissini, yoksulluk içinde kıvranıp aç olan insanların durumunu bizlere hatırlatan önemli bir ibadettir. Ayrıca oruç hem bedene sıhhat verip bedeni temizleyen hem de kişinin geçmişte yapmış olduğu günahlarının affedilmesine ve manevi temizliğin sağlanmasına vesile olan bir ibadettir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmaktadır. “Her kim ramazân orucunu inanarak ve mükâfatını ancak Allah'tan umarak tutarsa, onun geçmiş (küçük) günâhları mağfiret olunur”[3]

Aziz Cemaat

Oruç sadece mide ve cinsel organı iştah ve şehvet duyduğu şeylerden mahrum etmek değildir. Buna ilaveten dili, kulağı, gözleri ve diğer bütün uzuvları da günahtan korumakla oruç kişiye ulvi bir fayda sağlar. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bu hususu şöyle dile getirmektedir. “Oruç bir kalkandır, sakın oruçluyken cahillik edipte kem söz söylemeyin. Birisi size sataşacak olursa ben oruçluyum ben oruçluyum desin.”[4] Oruç tuttuğu halde hala çirkin işlerle uğraşan, fenalıktan sakınmayan, küfür söyleyen, iftirada bulunan, hak yiyen, laf götürüp laf getirip insanların arasını açmaya çalışan ve yaşadığı toplumun huzurunu bozmaya çalışan insanlar Peygamberi bir ifadeyle sadece açlık ve susuzluk çekmektedirler.

Hutbemi Efendimizin oruç tutanlar için müjdelediği bir hadisiyle bitiriyorum. “Cennette bir kapı vardır ki ona Reyyân derler. Kıyamet gününde bu kapıdan oruçlular girecekler, onlarla birlikte başka hiç biri girmeyecektir.”[5]

Ahmet ÜNAL

Vaiz


 

[1] Bakara, 2/183

[2] Müslim, Sıyam, 164

[3] Buhari, Savm, , 7

[4] Buhari, Savm, 9

[5] Müslim, Sıyam, 166

Tags

Yazdır   e-Posta

Diyanet İşleri Başkanlığı müktesebatına uyumlu cuma vaazlarımızı www.guncelvaaz.com internet sayfamızdan takip edebilirsiniz.

Ahmet ÜNAL

Başkanlık Vaizi