Yumurtalık nakli yaparak çocuk sahibi olunabilir mi?

Soru: Benim hiç bir şekilde çocuğum olmuyor, tedaviler negatif. Sonuç son çare Kıbrıs’ta yapılacak olan donasyon yani yumurta bağışıyla hamile kalabilirim. Bununla ilgili bilgi almak istiyorum.

Cevap: Öncelikle şu hususu belirtmek isterim. Yumurtalık nakli size ait olmayan bir üreme organının size aktarılmasıdır. Bu durumda ise doğacak olan çocuk yine size ait bir çocuk olmayacaktır. Yani sizin kocanızın spermi ile başka bir kadından alınan yumurtanın döllenmesi sonucu bir çocuk elde edilmiş olacak ki, bu durumda sadece siz taşıyıcı olacaksınız. Onu taşımış olmanız ise çocuğun size ait olduğu anlamına gelmez.

Cuma gününün faziletin delili nedir?

Soru: Cuma gününün faziletli bir gün olduğunun delili nedir?

Cevap: Bir şeyin Din açısından niceliğini ve nasıllığını araştırmak istiyor isek öncelikle bakacağımız iki ana kaynak Kur’an ve Sünnettir. Zaten Kur’an ve Sünnet olmadan bir konu hakkında sadece kendi kanatlarımıza göre görüş belirtmek doğru olmayacaktır. Bu sebeple sormuş olduğunuz sorunuzu Kur’an ve Sünnet açısından değerlendireceğiz.

Cuma günü Yüce Yaratanın Kur’an-ı Kerimde andığı ve bu günde namaz kılınmasına davet ettiği bir gündür. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır.

Hutbenin en sonunda imam tarafından okunan hutbe mekruh mudur?

Soru: Cuma namazında okunan hutbenin sonunda imam tarafından dile getirilen ve cemaatinde sesli bir şekilde iştirak ettikleri dua mekruh değil midir?  Eğer mekruh ise böyle bir dua neden yapılmaktadır?  

Cevap: Öncelikle Mezheplerin hutbeden anlaşılması gerekenin (rüknünün) ne olduğuna dair görüşlerini sizlere aktarmakla cevabımıza başlayalım.

-Ebû Hanîfe'ye göre hutbenin rüknü yani temel unsuru Allah'ı zikretmekten ibaret olduğu için, hutbe niyetiyle “elhamdülillah” veya “sübhânallâh” veya “lâ ilâhe illallah” demek suretiyle hutbe yerine getirilmiş olur. Fakat bu kadarla yetinilmesi mekruhtur. Ebû Yûsuf ve Muhammed'e göre ise hutbenin rüknü, hutbe denilecek miktarda bir zikirden ibarettir ki, bu zikrin uzunluğunun da en az teşehhüt miktarı kadar yani Tahiyyât duası kadar olması gerekir.

Tek başına namaz kılan birisi yanında cemaatle namaz kılınıyorsa ne yapmalı?

Soru: Tek başıma farz bir namaz kıldığımda yanımda cemaatle namaz kılınıyorsa ne yapmam gerekir? Namazı bozup cemaate mi uymalıyım?

Cevap: Tek başına namaz kılan bir kişinin yanında cemaatle namaz kılınıyor ise şu şekilde davranması gerekmektedir. Bir kimse tek başına bir farz namazı kılmaya başladıktan sonra, bulunduğu yerde o farz cemaatle kılınmaya başlansa, tek başına kılan eğer namazın ilk rekatı için henüz secdeye varmamış ise namazı hemen keserek imama uyar. Bunun dışında başka bir rekatta bulunur ise o zaman şu şekilde davranılmalıdır.

Sabah Namazı: Sabah namazının ilk rekatında secdeye varmış ise yine namazını bırakır ve cemaate uyar. Ancak ikinci rekatın secdesine varmış ise artık namazı kendi başına tamamlaması gerekir. Selam verdikten sonra cemaat namaza devam etse bile onlara uymaz. Çünkü selam verdikten sonra imama uyması halinde bu namaz nafile olur ki, sabah namazının farzını kıldıktan sonra nafile namaz kılınmaz.

Kuran-ı kerim naeden okunmalıdır?

Soru: Kur’an-ı Kerim’i neden okumalıyız?

Cevap: Öncelikle Peygamber Efendimizden Kur'an-ı Kerim'in okunmasının önemi hakkında bizlere kadar gelen hadisleri aktaralım. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır.

 “Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir” (Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 993)

“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 1001)

Alt Kategoriler