Günümüzün Hak İhlaline (Kadına Karşı Haksızlıklara) Çözüm Bulmak

Günümüzün Hak İhlaline Çözüm Bulmak

Eşlerin birbirleri üzerindeki haklarını sadece bir tarafın bilmesi yeterli değildir. Bu hakları her iki tarafın iyice anlaması ve hayatına aktarması gerekmektedir. Bu Cuma vaazında son günlerde üzülerek okuduğumuz veya seyrettiğimiz bir husustan kadınlara yönelik şiddetten bahsetmeye çalışacağız.

Öncelikle şu cümleyle söze başlayalım. Şiddet kimden gelirse gelsin yanlıştır.

Ana-baba çocuklarına veya çocuklar ana-babasına şiddet uyguluyorsa, kadından erkeğine veya erkekten kadınına karşı bir şiddet varsa hepsi yanlıştır. Bu hususu hepimiz bilmemiz ve bu yanlışın kul hakkı olduğunu unutmamamız gerekmektedir. Çünkü toplumumuzda şöyle bir yanlış anlayış var. “Eşimdir, ister severim ister döverim”, “Çocuk benim değil mi? Severimde döverimde”. Bu veya buna benzer sözlerin tamamı hatalı sözlerdir, hele hele bu sözlerin eyleme dönüşmesi ise asla kabul edilebilir bir davranış değildir. Yaratan karşısında herkes birdir ve herkes ahrirette kul hakkını ödeyecektir. Kul hakkını ödemede, eş olmak, ana-baba olmak veya çocuk olmak arasında hiçbir farklılık yoktur.

Çözüm temelden başlamakla olur. Bu temel ise zihniyettir. Zihniyet değişmedikçe gerçek çözüme ulaşılamaz. Bu zihniyet değişimi ise kız çocukların toplum nazarındaki yerinin doğru bir zemine oturtturulmasıyla mümkündür. Bu ölçü ise İslam Dininde vardır

Özellikle kadınlara yönelik yapılan şiddetin ana kaynağı olarak hep namus kavramı ön plana çıkarılmaktadır. Toplum olarak çok tehlikeli bir yanlış içerisindeyiz. Erkek evladımız cinsel konuda bir hata yaptığı zaman “erkektir yapar”, “aslan evladım”, “gençtir olur böyle şeyler” vb. gibi birçok yanlış sözler söylerken, kız evlatlarımız aynı hatayı yaptığı zaman hemen namus ön plana alınır ve kız evlada karşı çok kötü sonuçlar doğuracak davranışlar ortaya çıkar. Oysaki ister erkek olsun ister kız olsun namus ortak bir kavram olarak her iki grubu da bağlamaktadır. Bu sebeple öncelikle düzeltmemiz gereken husus, çocuklarımıza namus kavramını en doğrul şekilde öğretmek olacaktır.

Günümüzde kız çocuklarını hor görmek gibi çok kötü bir cahiliye âdetini devam ettiren insanları görebilmekteyiz. Böyle insanların kız çocukları olduğunda yüzlerinin farklılaştığı görülmekte. Yüce Yaratan böyle bir durumun ne kadar yanlış bir tutum olduğunu şöyle vurgulamaktadır.

وَيَجْعَلُونَ لِلّهِ الْبَنَاتِ سُبْحَانَهُ وَلَهُم مَّا يَشْتَهُونَ{} وَإِذَا بُشِّرَ أَحَدُهُمْ بِالأُنثَى ظَلَّ وَجْهُهُ مُسْوَدّاً وَهُوَ كَظِيمٌ{} يَتَوَارَى مِنَ الْقَوْمِ مِن سُوءِ مَا بُشِّرَ بِهِ أَيُمْسِكُهُ عَلَى هُونٍأَمْ يَدُسُّهُ فِي التُّرَابِ أَلاَ سَاء مَا يَحْكُمُونَ

“Haşa! Beğendikleri erkek çocukları kendilerine; kızları da Allah'a malediyorlar. O bundan münezzehtir. Aralarından birine bir kızı olduğu müjdelendiği zaman içi gamla dolarak yüzü simsiyah kesilir. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır; onu utana utana tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Ne kötü hükmediyorlar!”[1] Nahl, 16/57-59

Ayet-i kerime insan psikolojini ne güzel ortaya koymaktadır. Çünkü insanlar iyi bir şey elde ettiklerinde hemen kendine mal eder. Kötü bir şey başlarına geldiklerinde ise ve kötü bir şey yaptıklarında bunu hemen başka birisine mal etmeye çalışırlar. İşte kız çocuklarının olmasından dolayı insanın içerisinde bulunduğu psikolojik durumda aynen böyle. Erkek evladı olanlar Haşa! Sanki o çocuğu kendisi elde etmiş gibi gururlanmakta, kız çocuğu olduğu zamanda bunu Yaratana izafe etmektedir ki, bu durum ne kadar yanlış ve ne kadar da kötüdür.