Haydi Çocuklar; Camiye Koşalım, Kur’an’la Buluşalım
Yüce Yaratan bizlere değer verdi. Yokluk aleminden varlık alemine getirdi. Rabbimiz bizi çok sevdi. Bize her türlü nimetten bahşetti. Yüve Allah bizlere kıymet verdi. Dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmemizi istedi. Yanlışı doğrudan ayırmamız için Peygamberler gönderdi. Kitaplar gönderdi.
Yaz ayı, çocuklarımızın Kur’an-ı Kerim’le buluşma vakti. Yaz ayı, Kur’an-ı Kerim’i çocuklarımızın gönlüne yazma vakti. Ya ayı, çocuklarımızın Camiyle kaynaşma vakti. Bu yaz, buluşma vakti. Bu yaz, sevgi vakti. Bu yaz arkadaşlık vakti.
Kültürel yozlaşmadan mı şikayetçiyiz? Çaresi Kur'an-ı Kerim'de.
Çocuklarımzın kötü alışkanlıklara mübtela olduğunu mu söylüyoruz? Çaresi Kur'an-ı Kerim'de.
Ana-babalara saygı kalmadı diye ah-vah mı ediyoruz? Çaresi Kur'an-ı Kerim'de.
Vatan-Millet sevgisini çocuklarımıza aşılamak mı istiyoruz? Bu sevgi camilerimizde.
Dünyada mutlu, ahirette huzurlu bir nesil mi yetiştrimek istiyoruz? Bu mutluluk ve bu huzur camilerimizde.
İnsanlara saygılı, yaratılan hayvanlara ve yeşile karşı sevgi duyan bir gençlik mi arzuluyoruz? Bu saygı ve sevgi camilerimizde öğretilmekte.
Rabbimiz bizi Kur’an-ı Kerim’e davet ediyor.
Kuran-ı Kerim kendisine uyulduğu zaman uyanı hidayete götüren ve kendisinde hiç şüphe bulunmayan ilahi bir kitaptır. Yüce Rabbimiz Bakara süresinin ilk ayetlerinde bu hususu şöyle ifade etmektedir.
الم ذَلِكَ الْكِتَابُ لاَ رَيْبَ فِيهِ هُدًىلِّلْمُتَّقِينَ
“Elif Lam Mim. Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.”(1) Başka bir ayette ise Yüce Rabbimizin Kur’an-ı Kerimi insanları karanlıktan aydınlığa çıkartmak için gönderdiğini zikretmektedir.
هُوَ الَّذِي يُنَزِّلُ عَلَى عَبْدِهِآيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لِيُخْرِجَكُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَإِنَّ اللَّهَ بِكُمْلَرَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
“O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed’e apaçık âyetler indirendir. Şüphesiz Allah, size karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.”(2)
Yüce Allah’ın insanlara indirmiş olduğu en son ilahi kitap ise Kur’an-ı Kerim’dir. Sözlükte "toplamak, okumak, bir araya getirmek" anlamına gelen Kur'an terim olarak şöyle tarif edilir: "Hz. Peygamber'e indirilen, Mushaflarda yazılı, Peygamberimizden bize kadar tevâtür yoluyla nakledilmiş, okunmasıyla ibadet edilen, insanlığın benzerini getirmekten âciz kaldığı ilâhî kelâmdır" Bu tarifte bazı hususlar göze çarpmaktadır: "Peygambere indirilen" derken Hz. Muhammed kastedilmektedir. "Tevâtür yoluyla nakledilmiş olan" derken, her devirde yalan üzerine birleşmelerini aklın imkânsız gördüğü bir topluluk tarafından nakledildiği ve nesilden nesile böyle geçtiği için onun, Allah'a ait oluşunun kesinliği ifade edilmektedir. "Okunmasıyla ibadet edilen" derken de, okumanın ibadet olduğuna, namaz ibadetinde vahyedilen metnin okunması gerektiğine ve Kur'an tercümelerinin namazda okunmasının câiz ve geçerli olmadığına işaret edilmektedir. (3)
Efendimiz (s.a.s) bizi Kur’an-ı Kerime yönlendirmektedir
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimizden siz kıymetli cemaatimize konumuzla ilgili bazı hadisleri aktarmak isterim.
اقْرَؤُا القُرْآنَ فإِنَّهُ يَأْتي يَوْم القيامةِ شَفِيعاً لأصْحابِهِ
“Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecekti.”(4)
منْ قرأَ حرْفاً مِنْ كتاب اللَّهِ فلَهُ حسنَةٌ ، والحسنَةُ بِعشرِ أَمثَالِهَا لا أَقول : الم حَرفٌ ، وَلكِن : أَلِفٌ حرْفٌ، ولامٌ حرْفٌ ، ومِيَمٌ حرْفٌ
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.”(5)
إنَّ الَّذي لَيس في جَوْفِهِ شَيْءٌ مِنَ القُرآنِ كالبيتِ الخَرِبِ
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.”(6)
لا حَسَدَ إلاُّ في اثنَتَيْن : رجُلٌ آتَاهُ اللَّه القُرآنَ ، فهوَ يقومُ بِهِ آناءَ اللَّيلِ وآنَاءَ النَّهَارِ ، وَرجُلٌ آتَاهُ اللَّه مالا ، فهُو يُنْفِقهُ آنَاءَ اللَّيْلِ وَآنَاءَ النهارِ
“Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri Allah’ın kendisine Kur’an verdiği ve gece gündüz onunla meşgul olan kimse, diğeri Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz O’nun yolunda harcayan kimse.”(7)
ومَا اجْتَمَعَ قَوْمٌ في بَيْتٍ من بُيوتِ اللَّهِ يَتْلُونَ كتاب اللَّهِ ، ويتَدَارسُونَه بيْنَهُم ، إِلاَّ نَزَلتْ علَيهم السَّكِينَة ، وغَشِيَتْهُمْ الرَّحْمَة ، وَحَفَّتْهُم الملائِكَةُ ، وذَكَرهُمْ اللَّه فيِمنْ عِنده
“Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar.”(8)
خَيركُم مَنْ تَعَلَّمَ القُرْآنَ وَعلَّمهُ
“Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.”(9)
Kur’an-ı Kerim’in indirilişi bir rahmet ve şefkat tecellisidir.
Ayet-i kerimelerde Yüce Rabbimiz (c.c.) şöyle buyurmaktadır.
الَر كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ النَّاسَ مِنَ الظُّلُمَاتِإِلَى النُّورِ بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَى صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
“Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur'an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır(10).
يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءتْكُم مَّوْعِظَةٌمِّن رَّبِّكُمْ وَشِفَاء لِّمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ
“Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.”(11)
وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاءوَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إَلاَّ خَسَاراً
“Biz Kur’an’dan, mü’minlere şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Ama Kur’an, zalimlere ziyan artırmaktan başka bir katkıda bulunmaz”(12)
كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِّيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُواالْأَلْبَابِ
“Bu Kur’an çok mübârek bir kitapdır. Onu sana indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve aklı selim sahipleri öğüt alsınlar”(13)
Kıymetli Ana-Babalar çocuklarımızı Kur’an’a yönlendirelim. Çünkü;
Kur’an-ı Kerim, Rabbimiz tarafından bizlere gönderilen en son ilahi mesajdır ve son kutsal kitaptır.
Kur’an-ı Kerim, Allah-u Teala’nın kullarına duyduğu merhametin tecellisidir, Peygamber Efendimizin en büyük mucizesidir ve Peygamberliğinin en büyük ispatıdır.
Kur’an-ı Kerim, melekler, peygamberler ve diğer itikadi hususlardaki en doğru bilgileri bizlere aktarmaktadır, kişiye dünya ve ahiret mutluluğunun yollarını göstermektedir.
Kur’an-ı Kerim, kişiye nasıl duada bulunacağını öğretmektedir.
Kur’an-ı Kerim indirilmeye başladığı günden önceki milletlerden haber vermektedir ve taklit edilemez kutsal bir kitaptır.
Kur’an-ı Kerim, kendinden önce gelmiş ve bozulmuş olan kutsal kitaplar ve onların içinde yer alan hükümlerin er doğrularından bahsederek diğer dinler arasında bulunan ihtilafları da çözücü bir mahiyete sahiptir.
Kur’an-ı Kerim’in edebi üslubu çağlar öncesinden çağlar ötesine hitap etmekte, teknolojik gelişmeler hep kendi söylemleri paralelinde gelişmektedir.
Kur’an-ı Kerim insanlar için en güzel öğütleri sunmaktadır. Nasıl bir iman? Nasıl bir ibadet? Nasıl bir ahlak? Sorularına karşı en güzel cevapların bulunacağı son ilahi mesajdır. Ayrıca Kur’an-ı Kerim, toplum içerisinde insanların yapması gereken bir takım ilkeleri kapsamaktadır.
Kur’an-ı Kerim, tabiat kanunlarıyla ilgili vermiş olduğu bilgiler bütün ilim adamlarına bir yol gösterici olmuştur. Sadece yaratılanlar hakkında değil Yaratan hakkında da en doğru bilgileri sunmakta, yaratılanların düşünülmesi istenmekte, Yüce Allah’ın kudret ve büyüklüğü düşünülmeye teşvik etmektedir.
Kur’an-ı Kerim, okuyana şifa veren, gönüllere huzur sağlayan bir kitaptır. Hiç mana bilmeyen insanları dahi o eşsiz üslubu ile etkilemektedir. Bu sebeple okunduğu zaman teskin edici çok büyük bir özelliği vardır.
Kur’an-ı Kerim, kolayca ezberlenen ve bu özelliği hiçbir kitaba nasip olmamıştır. 23 yılda tedrici olarak parça parça indirildiği halde, bütününe bakıldığı zaman eşsiz bir uyuma sahiptir.
Kur’an-ı Kerim, hafızlık müessesi ile sahabe döneminde başlayan ve günümüze kadar devam eden bir süreçle zihinlerde korunma altına alınmıştır. Tekrar tekrar okunmasına rağmen, ne okuyana nede dinlene bıkkınlık vermeyen bir kitaptır.
Kur’an-ı Kerim, indirilmeye başlandığından beri 15 asır geçmesine rağmen canlılığını, diriliğini, güzelliğini ve insanlara hidayet rehberi olmayı devam ettirmektedir. Gaybi bilgileri bize sunmakta metafizik alanında en önemli ve en değerli bilgileri bizlerin zihinlerine aktarmaktadır.
Kur’an-ı Kerim kendisinden başka ilahi kitap kabul edilmeyecek son ilahi kitaptır. Sevgili Peygamberimize indirildiği aslına uygun günümüze kadar muhafaza edilmiştir. İçinde bulunan ayetler asla yanlış aktarılmamıştır. Hafızların ezberlemesiyle korunmuş dilden dile, gönülden gönüle aktarılarak günümüze gelmiştir.
Kıymetli Ebeveynler!
Bizler, Camilerin atmosferiyle büyüdük. Şimdi sıra çocuklarımızda.
Bizler, Kur’an-ı Kerim’i okumakla gönlümüz şad oldu. Şimdi sıra çocuklarımızda.
Geliniz! Evlatlarımıza Caminin o güzel havasını teneffüs ettirelim.
Geliniz! Evlatlarımıza Kur’an-ı Kerim’in güzelliklerini tattıralım.
Yaz Kur’an Kursları başladı. Haydi Veliler! Çocuklarınızla beraber camide sizleri bekliyoruz.
Yüce Rabbim Kur’an-ı Kerimi hayatımıza aktarmayı, Dünya ve ahiret hayatımızı mutluluklar içerisinde geçirmeyi nasip etsin. Çocuklarımıza ve bize Kur’an ahlakı nasip etsin. Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olun.
Ahmet ÜNAL
Uzman Vaiz
1. Bakara,2/1-2
2. Hadid, 57/9
3. TDV. İslam İlmihali, c.1, s.103
4. Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 993
5. Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 16
6. Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18
7. Buhârî, İlm, 15
8. Müslim, Zikr 38
9. Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 21
10. İbrahim, 14/1
11. Yunus, 10/57
12. İsrâ, 17/82
13. Sâd, 38/29