Ramazanı paylaşmak
“Ramazan ayı size bereketiyle geldi, Allah o ayda sizin elinizi genişletir, bundan dolayı size rahmet indirir, hataları yok eder, o ayda duaları kabul eder. Allah Teâla sizin (Ramazan ayındaki ibâdet ve hayır konusunda) birbirinizle yarış etmenize bakar ve meleklerine karşı sizinle övünür. O halde iyilik ve hayırdan yana Allah Teâla’ya kendinizi gösteriniz.” (Heysemi, III, 344, no: 4783)
Allah Resulüne “hangi sadaka üstündür?” diye sorulduğunda: “Ramazan ayında verilen sadakadır” derdi. (Tirmizi, Zekat, 28)
İbadeti paylaşmak
صَلاةُ الجَمَاعَةِ أَفضَلُ مِنْ صَلاةِ الفَذِّ بِسَبْعٍ وَعِشْرِينَ درَجَةً
“Cemaatle kılınan namaz tek başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha değerlidir.” (Buhari, Ezan, 30; Nesai, İmâmet, 42)
“Bir topluluğa imam olan kimse sadece kendisi için dua edip de onlara dua etmezlik yapmasın. O takdirde o topluma ihanet etmiş olur.” (Ebu Davud, Taharet, 43)
Bilgiyi paylaşmak
الَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحْسَنَهُ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ هَدَاهُمُ اللَّهُ وَأُوْلَئِكَ هُمْ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ
“Sözü dinleyip de onun en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.” (Zümer, 39/18)
“Benim sözümü işitip de (başkasına) tebliğ eden adamın yüzünü Allah ağartsın. Çünkü fıkıh (kaynağı olan hadisleri) ezberleyen nice adamlar fıkıhçı değillerdir.Ve fıkıhçı olan nice (hadis) hafızları kendilerinden daha kuvvetli fıkıhçılara (hadisleri) iletebilirler.” (İbn Mâce, Sunne, 18)
إذا ماتَ ابْنُ آدَم انْقَطَع عَملُهُ إلاَّ مِنْ ثَلاثٍ : صَدقَةٍ جارية ، أوْ عِلمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ ، أوْ وَلدٍ صالحٍ يدْعُو لَهُ
“İnsan öldüğü vakit bütün amelleri ondan kesilir. Yalnız üç şeyden : sadaka-i cariyeden, faydalanılan ilimden ve kendisine duâ eden sâlih evlâddan kesilmez.” (Müslim, Vasiyye, 14)
لا حَسَد إلاَّ في اثْنَتَيْنِ: رَجُلٌ آتَاهُ اللَّه مَالاً فَسلَّطهُ عَلى هلَكَتِهِ في الحَقِّ ، ورَجُلٌ آتاهُ اللَّه الحِكْمَةَ فهُوَ يَقْضِي بِهَا ، وَيُعَلِّمُهَا
"Ancak şu iki kişi gıbta edilir: Allah tarafından kendisine mal verilip de hakk yolunda harcayan kimseye; Allah tarafından kendisine ilim-hikmet verilip de onunla hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimseye". (Buhari, İlim, 15)
“Bir ilim öğreten kimseye, öğrettiği ilimle amel edenlerin kazandıkları sevaptan bir şey eksilmeden bir misli verilir.” (İbn Mâce, Sunne, 20)
“Hikmet, mü’minin yitik malıdır onu nerede bulursa almaya daha hak sahibidir.” (Tirmizi, İlim, 19)
"İlim tahsil etmek için yola çıkana, Allah cennetin yolunu kolaylaştırır." (Ebu Davud, İlm, 1)
Şefkati paylaşmak
مثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وتَرَاحُمِهِمْ وتَعاطُفِهِمْ ، مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَداعَى لهُ سائِرُ الْجسدِ بالسهَرِ والْحُمَّى
Müminler birbirlerini sevmede, merhamet etmede ve birbirlerine şefkat göstermede tek bir beden gibidir. O bedenin bir organı (bir mümin) acı çektiği zaman, diğer organları da uykusuz kalıp acı çekerler.” (Müslim, Birr ve Sıla, 66)
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez.” (Buhari,Tevhid, 2).
"Küçüğümüze acımayan ve büyüğümüzün hakkını tanımayan bizden değildir." (Ebu Davud, Edeb, 58)
Sevgiyi paylaşmak
“Benim rızam için birbirini sevenler nerede! Sığınacak hiçbir gölgenin bulunmadığı bugün, ben onları arşımın gölgesinde ferahlatacağım.” (Müslim, Birr ve Sıla, 37)
“İmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de (tam) imân etmiş olmazsınız. Size yaptığınız zaman birbirinize olan sevginizi artıracak bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayın.” (Müslim, İman, 93)
“Bir genç bir ihtiyara yaşlı olmasından dolayı ikramda bulunursa; Allah, yaşlandığı zaman kendisine ikramda bulunacak bir kimseyi kendisine hazırlar.” (Tirmizî, Birr ve Sıla, 75)
“Hediyeleşiniz. Çünkü hediye gönülden kini söküp atar.” (Tirmizi,Vela ve Hibe, 6)
“Tokalaşınız ki içinizdeki kin gitsin; hediyeleşiniz ki birbirinize sevginiz artsın ve aranızdaki düşmanlık gitsin” (Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 4)
“Size hediye veren kimseye siz de benzer bir hediyeyle karşılık veriniz. Karşılığında verecek bir şey bulamazsanız, ona dua ediniz”. (İbn Hanbel, II, 96)
Hüznü paylaşmak
“Kim bir müslümanı dünya sıkıntılarının birinden kurtarırsa, Allah da onu kıyamet gününde bir sıkıntıdan kurtarır. Kim darda kalan bir kimseye kolaylık gösterirse, Allah da ona dünya ve âhirette kolaylık ihsan eder. Kim bir müslümanın ayıbını örterse, Allah da dünya ve âhirette, onun ayıbını örter. Kul, kardeşinin yardımında oldukça Allah da o kulun yardımındadır.” (Ebu Davud, Edeb, 60)
Emeği paylaşmak
"Hiç kimse kendi el emeğinin kazancından daha helâl/hayırlı bir yiyecek asla yememiştir.” (Buhârî, Büyû', 15; İbn Mâce, Ticaret, 1)
“Ey Allahım! Ümmetimden sabah erkenden işine koyulanların işlerini bereketli ve hayırlı kıl” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 153, 155 )
Yemeği paylaşmak
وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَى حُبِّهِ مِسْكِيناً وَيَتِيماً وَأَسِيراً {} إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنكُمْ جَزَاء وَلَا شُكُوراً {} إِنَّا نَخَافُ مِن رَّبِّنَا يَوْماً عَبُوساً قَمْطَرِيراً
“Kendileri ihtiyaç duydukları halde yiyeceklerini, sırf Allah rızasına ermek için fakire, yetime ve esire ikram ederler. Ve derler ki: ‘Biz sadece Allah rızası için ikram ediyoruz, yoksa sizden karşılık istemediğimiz gibi bir teşekkür bile beklemiyoruz’. Biz yüzleri ekşiten o günde Rabbimizin gazabından korkarız” (İnsan,76/ 8–10)
“Evinde iki kişilik yemeği olan, üçüncü kişiyi; dört kişilik yemeği olan ise beşinci veya altıncıyı alıp yemeğe götürsün” (Buhari, Mevakîtü’s-Salat, 41)
Hizmeti paylaşmak,
“Hizmetçileriniz, sizin kardeşlerinizdir. Allah onları sizin himayenize vermiştir. Kimin eli altında böyle bir kardeşi bulunursa, ona yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin. Ayrıca onlara ağır gelecek işleri yüklemeyin! Şayet yüklerseniz bari o konuda kendilerine yardım edin!" ( Buhari, İman, 22)
“Müslümanların işleriyle ilgilenmeyen kimse onlardan değildir” (Mu'cemu's-Sağir, II, 131)
وَتَعَاوَنُواْ عَلَى الْبرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُواْ عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ
“İyilik ve takva hususunda yardımlaşın!” (Mâide, 5/2)
Huzuru paylaşmak
وَعَاشِرُوهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ فَإِن كَرِهْتُمُوهُنَّ فَعَسَى أَن تَكْرَهُواْ شَيْئاً وَيَجْعَلَ اللّهُ فِيهِ خَيْراً كَثِيراً
“…Onlarla (hanımlarınızla) iyi geçinin. Şayet onlardan hoşlanmazsanız, biliniz ki; hoşlanmadığınız birşeyi Allah hakkınızda çok hayırlı kılmış olabilir.” (Nisâ 4/19).
,“Tavrımızı diğer insanlara göre ayarlarız: Herkes iyilik ettiği sürece, biz de iyilik yaparız. Ama başkaları eziyet edince, biz de buna eziyetle karşılık veririz- diyenler gibi olmayın!” (Tirmizî, Birr ve Sıla, 63)
وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ ادْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ فَإِذَا الَّذِي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ
“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel yolla sav! İşte o zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost haline gelir.” (Fussilet 41/34)
“Ey insanlar! Selâmlaşmayı yayın, yemek yedirin, insanlar uykuda iken kalkıp namaz kılın ve esenlik içinde cennete girin!” (Timizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 42)
“Sana verilen dünyalığa kanaatkâr ol, o zaman insanların Allah’a en çok şükredeni olursun. Kendi nefsin için sevdiğin iyi şeyi, insanlar için de sev; o zaman olgun mü’min olursun.” (İbn Mâce, Zühd, 24)
“Mü’min, kendisiyle dostluk kurulabilen insandır. Kimseyle dostluk kurmayan ve kendisiyle de dostluk kurulamayan insanda hayır yoktur.” (İbn Hanbel, II, 400)
Bayramı paylaşmak
Hz. Aişe şöyle anlatır: “Yanımda Ensâr'dan iki küçük kız Buâs günü Ensâr’ın kendilerini övme ve düşmanlarını yerme amacıyla sarf ettikleri sözlerden oluşan şarkılar terennüm ediyorlardı. Bu iki küçük kız şarkıcı da değillerdi. Tam bu esnada Ebû Bekir içeri girdi. Ebû Bekir ‘Peygamber’in evinde şeytan işi çalgılar ha! dedi. Bu olay bayram günü yaşanmıştı. Orada bulunan Rasûlullah bunun üzerine, ‘Ebû Bekir! Her toplumun bir bayramı vardır; bu da bizim bayramımızdır’ buyurdular. (Buhari, Iydeyn, 3; Müslim, Salâtul Îdeyn, 16)
“Şüphesiz Allah o (cahiliyyedeki bayram) günlerini, onlardan daha hayırlı olan Kurban ve Ramazan bayramlarıyla değiştirdi.”(Ebu Dâvûd, Salât, 239)
“Arefe ve Kurban bayramı günleri biz Müslümanların bayram günleridir, o günler yeme içme günüdür.” (Nesai, Menâsikü'l-Hac, 195)
Yüce Rabbim bütün iyilikleri birbirimizle paylaşmayı, kötülüklerden ise birbirimizi sakındırmayı nasip etsin. Birlik ve beraberliğimizi daim etsin. Geceniz mübarek olsun. Allah’a emanet olun.
Ahmet ÜNAL
Vaiz