Yaratanın kullarından istediği her şey yine onlar içindir. Son din İslam ile bize gönderilen her şey kendi menfaatimiz içindir. İtikat, ibadet ve ahlak alanında İslam Dininin inananlardan istemiş olduğu her şeyde nice hikmetler vardır. İbadetle geçirilen bir hayat ile ibadetsiz geçirilen bir hayat arasında birçok farklılıklar vardır. Kişi ibadetlerini yaptığı müddetçe, Yaratanını kendisinden istediği şeyleri hayata aktardığı müddetçe dünya ve ahiret huzurunu yakalayabilmektedir. Nefsin sakinleşmesi, bedenin dinlenebilmesi, manevi hayatın olgunlaşmasının en güzel yollarından biri ise Oruçtur.
Oruç sadece Allah rızası için imsak vaktinden güneş batıncaya (iftar vaktine) kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır. Akıllı, buluğ çağına erişmiş Müslüman’ın Ramazan orucunu tutması farzdır.
Bakara Süresinde peş peşe gelen 183-185 ayetlerinde öncelikle oruçtan bahsedilmekte, orucun İslam Dininden önceki dinlerde de emredile gelen bir ibadet olduğuna vurgu yapılmakta, sonra Ramazan ayının fazileti dile getirilerek farz olarak tutulacak orucun bu ayda tutulması emredilmektedir. Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ {} أَيَّاماً مَّعْدُودَاتٍ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضاً أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ وَعَلَى الَّذِينَ يُطِيقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكِينٍ فَمَن تَطَوَّعَ خَيْراً فَهُوَ خَيْرٌ لَّهُ وَأَن تَصُومُواْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ {} شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَن كَانَ مَرِيضاً أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُواْ الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ اللّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” (1)
Oruç bir ibadettir. Herhangi bir ayda tutulabilirdi. Ama Yüce Rabbimiz Oruç ibadetini Ramazan ayında tutmamızı emretmektedir. Bu ay pek kıymetli bir aydır. Çünkü Ramazan ayında son ilahi kitap Kur’an-ı Kerim inmeye başlamıştır. Bu aya kıymet veren en önemli husus budur.
Sevgili Peygamberimizden Orucun fazileti ile ilgili birçok hadis bizlere ulaşmıştır. Dünya ve ahiret hayatı için bizlere birçok müjdeler içeren bu hadislerden birkaçını sizlerle paylaşmak isterim.
مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إِيمَاناً واحْتِساباً ، غُفِرَ لَهُ ما تَقَدَّمَ مِنْ ذنْبِهِ
"Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (2)
مَا مِنْ عبْدٍ يصُومُ يَوماً في سبِيلِ اللَّه إِلاَّ باعَدَ اللَّه بِذلك اليَومِ وجهَهُ عَن النَّارِ سبعينَ خرِيفاً
"Allah rızâsı için bir gün oruç tutan kimseyi Allah Teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar."(3)
إِنَّ فِي الجَنَّة باباً يُقَالُ لَهُ : الرَّيَّانُ ، يدْخُلُ مِنْهُ الصَّائمونَ يومَ القِيامةِ ، لا يدخلُ مِنْه أَحدٌ غَيرهُم ، يقالُ: أَينَ الصَّائمُونَ ؟ فَيقومونَ لا يدخلُ مِنهُ أَحَدٌ غيرهم ، فإِذا دَخَلوا أُغلِقَ فَلَم يدخلْ مِنْهُ أَحَدٌ
"Cennette reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. Oruçlular nerede? diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez." (4)
قال اللَّه عَزَّ وجلَّ : كُلُّ عملِ ابْنِ آدم لهُ إِلاَّ الصِّيام ، فَإِنَّهُ لي وأَنَا أَجْزِي بِهِ . والصِّيام جُنَّةٌ فَإِذا كَانَ يوْمُ صوْمِ أَحدِكُمْ فلا يرْفُثْ ولا يَصْخَبْ ، فَإِنْ سابَّهُ أَحدٌ أَوْ قاتَلَهُ ، فَلْيقُلْ : إِنِّي صَائمٌ . والَّذِي نَفْس محَمَّدٍ بِيدِهِ لَخُلُوفُ فَمِ الصَّائمِ أَطْيبُ عِنْد اللَّهِ مِنْ رِيحِ المِسْكِ . للصَّائمِ فَرْحَتَانِ يفْرحُهُما : إِذا أَفْطرَ فَرِحَ بفِطْرِهِ ، وإذَا لَقي ربَّهُ فرِح بِصوْمِهِ
“Aziz ve celîl olan Allah "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir.Oruçbenimiçindir,mükâfatınıdabenvereceğim"buyurmuştur.
Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.
Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlununağız kokusu,Allahkatındamiskkokusundandahagüzeldir.
Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.” (5)
Oruç inananları kötülükten korur. Orucun kişiyi koruması hem dünyevi hem de uhrevidir. Vaazımızın girişinde sizlerle paylaşmış olduğum ayette Yüce Rabbimiz orucu bizlere emretmekte, oruç tutmak suretiyle korunabileceğimizi bizlere bildirmektedir. Oruç bir koruyucu kalkan gibidir. Kişiyi fuhşiyata düşmekten, yanlışlar içerisinde olmaktan kurur. Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır. "Oruç bir kalkandır, o halde oruçlu kötü söz söylemesin. Kendisi ile çekişip kavga etmek isteyen kimseye iki defa, "ben oruçluyum" desin."(6) Kalkanda delikler olur veya çok zayıf bir kalkan nasıl ki kişiyi koruyamaz ise, oruç kalkanını ahlakımızı güzelleştirmememiz zayıflatmaktadır.
Oruç kişiyi Cehennem ateşinden korur. Mükâfatını yalnız Allah’tan bekleyenler, sadece bedenine değil ruhuna oruç tutturanlar, dilini kötü sözlerden, aklını yanlış düşüncelerden, kulağını hatalı şeyleri dinlemekten, gözü yanlışa bakmaktan, eli yanlışı tutmaktan, ayağı yanlışa gitmekten, mideyi haram lokma yemekten koruyanlar Cennete Reyyan kapısından gireceklerdir. Oruçlu kişi iftar ettiği zaman nasıl ki bir sevinç duyuyor ise böyle güzel oruç tutanlar asıl sevince Rablerine kavuştukları zaman tadacakladır. Rabbim cümlemize rızaya uygun oruç tutmayı nasip etsin.
Oruç ahlakımızı güzelleştirmelidir. Orucun kişinin ahlakını güzelleştiren bir ibadettir. Sabahtan akşama kadar aç kalmanın adı değildir Oruç. Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır. "Çok oruç tutanlar var ki onlara tuttukları oruçlardan sadece açlık ve susuzluk kalır. Çok gece ibadet edenler vardır ki onlara da bundan kalan sadece uykusuzluktur."(7)
Oruç kişiden ahlaki kötülükleri bertaraf ettiği gibi, kişiyi ahlaken kemale erdirir. Oruç ahlakımızı yıpratmak suretiyle cehenneme sürüklemek isteyen ve bunun için türlü türlü yollar benimseyen şeytana karşı en önemli mücadelelerden biridir. Bu ayda tutulan oruçlarla yalandan arınmalı, gıybet ve dedikoduya yaklaşmamalı, haram olan fiiliyatlardan uzak kalmalıyız. Şu hususu hatırda tutmakta fayda vardır. Rabbimizin bizim aç durmamıza ihtiyacı yoktur. Dünyada aç kalalım da aklımız başımıza gelsin diyerek da oruç emredilmemiştir. Orucun en önemli mahiyeti işte tam bu noktada çıkmaktadır: Nefsimizi arındırmak. Nefsin terbiye olması, nefsin kamil mertebeye ermesinde orucun yeri bir başkadır. Bu sebeple bu arındırmayı gerçekleştirmeye engel olan bütün kötü hasletlerden uzak durmalıyız. Hz. Resulullah (s.a.s) Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyor. "Her kim yalan söylemeyi ve yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah onun yemesini, içmesini bırakmasına değer vermez."(8)
İmam Gazali oruç tutanları üç mertebeye ayırmıştır.
Avamın Orucu: Bu oruç, mide ve tenâsül uzvunu şehvetlerden sakındırmaktır. Yani yemek, içmek ve cinsî münasebette bulunmaktan sakınmaktır.
Havass Orucu: Kulak, göz, dil, el, ayak ve sâir âzaları günahlardan uzak tutmaktan ibarettir.
Ahass'ul-Havass'ın Orucu: Kalbi, dünyevî düşüncelerden tamamen arındırıp Allah'tan başka herşeyi kalpten uzaklaştırmaktır.(9)
Oruç iradeyi kuvvetlendirir. Kişiye zorluklara karşı sabırla davranmayı öğretir. Çünkü “Oruç sabrın yarısıdır.”(10) Aç kalmanın ne demek olduğunu bildirir. Fakirliğin, muhtaç olmanın ve yiyecek bir şey bulamamanın ne kadar sıkıntılı bir hal olduğunun farkına vardırır. Elde bulunan nimetlere şükür getirilmesi gerektiğini hatırlatır. Şükür ise nimetin artmasına vesiledir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır.
وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِن شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِن كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ
“Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.”(11)
Oruç, Kalbi dünyaya daldırmaktan kurtarır. Nefsi temizler. Oruç ayrıca bedene sıhhat kazandırmaktadır. Özellikle tıbbın gelişmesi ve incelemelerin sıklaştırılması ile orucun bedene kazandırdığı birçok faydalar ortaya çıkmakta, bazı doktorlar tedavi amaçlı orucu tavsiye etmektedirler. Peygamber Efendimiz bu hususu çağlar öncesinden “Oruç tutunuz, sağlık bulunuz” ifadeleriyle bizlere bildirmektedir. 11 ay boyunca hiç durmadan çalışan midemiz bu vesile ile dinlenmekte, yağ depolayan vücudumuz oruç ile yağlarını yakmaktadır. Böylece gelecek bir yıla hazırlık yapılmaktadır.
Oruç sosyal düzenin korunmasına fayda sağlayan bir ibadettir. İftar sofralarında bir araya gelen insanlar muhabbetlerini artırmaktadırlar. Bu ayda oruç vesilesi ile, fakirlere yapılan yardımlar ile zenginler ve fakirler arasında açılabilecek derin çatlaklar ortadan kaldırılmakta, birlik ve beraberlik hasıl olmaktadır.
Ramazanda oruç tutmanın dünya ve ahiret faydası çok büyük. Ancak bu faydalara imanımızı kâmil hale getirmek, amellerimizi Rabbimizin istediği sevgili Peygamberimizin de hayatına aktardığı şekilde yerine getirmek ve “En güzel ahlak ile gönderilen” “En güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen” Rahmet Peygamberi Efendimizin (s.a.s.) ahlakıyla ahlaklanmak suretiyle kavuşacağız.
Bedenen, ruhen ve sosyal açıdan birçok faydaları bulunan orucun bizlere kazandıracağı pek çok güzellik var. Bu güzelliklere ulaşmanın yolu ise Yüce Rabbimizin ve Sevgili Peygamberimizin bizlerden istemiş olduğu şekilde oruç tutmaktır. Yüce Rabbim oruçlarımızı, namazlarımızı, hayır ve hasenatımızı makbul eylesin. Bu günlerin feyiz ve bereketinden yararlanabilmek için Kendi rızasına uygun davranışlar sergilemeyi nasip eylesin. Geceniz mübarek olsun. Allah’a emanet olun.
Ahmet ÜNAL
Vaiz
1. Bakara, 2/183/185
2. Buhârî, Savm 6
3. Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 1221
4. Buhârî, Savm 4
5. Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 1218
6. Buhârî, Savm, 8
7. İbn Mâce, Sıyam, 21
8. Buhârî, Savm, 8
9. Gazali, İhya-u Ulumi’d-Din, c.1
10. Tirmizi, Da’avat, 86
11. İbrahim, 14/7