Her Yükselen Şeyi İndirmek Allah'ın Kanunudur

Soru: “Dünyada her yükselen şeyin(oradan tekrar)aşağı indirmek Allah'ın kanunudur” hadisi şerifi nasıl anlamalıyız?

Cevap: Hadis-i Şerifin Buhari’de geçen şekli şöyledir..

Bize Zuheyr, Humeyd'den tahdîs etti ki, Enes (R) şöy­le demiştir: Peygamber(S)'nin el-Adbâ ismi verilen bir dişi binek de­vesi vardı ki, (koşuda, seferde) önüne geçilmezdi. Humeyd şöyle dedi: Yâhud hemen hemen önü­ne geçilmezdi. Bir ara yük devesi üzerinde bir bedevi geldi. (Yapılan koşuda) bu yük devesi el-Adbâ'yı geçti. Ve bu geçiş Müslümânlara ağır geldi. Peygamber bu ağır gelişi anladı da: "Dünyâdan yükselen her bir şeyi muhakkak aşağıya koyması Allah üzerinde bir haktır" bu­yurdu (Buhari, Cihad, 59)

Bu hadis-i Şerif Sünen-i Ebu Davut’ta geçmektedir. Şöyleki Hz. Enes'den (rivayet edilmiştir) dedi ki: (Peygamber (s.a.)'in) "el-adbâ" (isimli devesi)nin (yarışlarda) hiç önüne geçilmezdi. (Birgün) bir bedevî kendisine ait bir yük devesinin üzerinde geldi ve Adbâ ile yarışa girip onu geçti. Bu geçiş Rasûlullah (s.a.)'in sahabilerine ağır gelir gibi oldu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.):

"Dünyada her yükselen şeyi (oradan tekrar) aşağı indirmek Al­lah'ın kanunudur" buyurdu”[1]

Bir başka hadiste de şöyle buyrulmaktadır. Hz. Enes'den (rivayet edildiğine göre) Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Dünyadakilerden her yükselen şeyi (oradan tekrar) aşağı indirmek, aziz ve celil olan Allah'ın kanunudur."[2]

İslam Alimleri bu hadisleri şöyle değerlendirmişlerdir. Her yokuşun bir inişi olduğu gibi her yükselişinde bir alçalışı vardır. Bu, Yüce Allah'ın dünyaya koymuş olduğu bir kanunudur. Bu kanuna hiçbir eşya mukavemet edemez. Bu­nun içindir ki göklere yükselmiş genç dağlar bile, zamanla aşınarak ihti­yarlar ve yerle bir olurlar.

Nice tümsekler kaybolduğu gibi nice çukurlar da zamanla etraftan ge­len çer-çöp ile dolup varlıklarını kaybederler. Fertlerin hayatı, bu kanuna tabi olduğu gibi cemiyetlerin ve milletlerin hayatları da bu kanuna tabi­dir.

Öyleyse aklı başında, feraset sahibi bir insan, hiçbir zaman Allah huzurundaki hesabı çok uzun sürecek olan dünya varlığıyla övünmemeli, bilakis zühd ve tevekkül yoluyla gitmeyi tercih etmelidir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır. “Sizin yanınızda olanlar tükenir, Allah katında olanlar ise bâkidir, tükenmez. Sabredenlerin karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz.”[3]

Bir başka değerlendirme ise şöyledir. Yânî Allah'ın bir âdeti, bir nizâmı vardır ki, ona göre dünyâdan yükselen her­ bir şeyi Allah muhakkak sonunda aşağıya indirir. Varlıklar yaratılır, gelişir, yük­selir, duraklar, geriler ve çöker; bu ilâhî bir nizâmdır, bir kanûndur. Peygamber sahâbîlerine bu kanûnu hatırlatıp Adbâ'nın geçilmesinden doğan üzüntüleri­nin gereksizliğini belirtmiştir.

Sonuç itibariyle Baki olan Allah’tır. Gerisi mutlaka bir gün hayata göz yumacaktır. Kıyamet neticesinde ise bütün alem yok olacak, Allah’tan başta herkes ölecektir. Hadis-i Şerifi bu anlamda düşünürsek, alem var edildi sonuçta yok olacaktır. Melekler var edildi sonuçta yok olacaktır. İnsanlar var edildi sonunda yok olacaktır. Bitkiler, hayvanlar vs. bütün canlılar yaşayıp hayat bulduğu yerden mutlaka ayrılacaktır. Bu sebeple kişi kendisiyle baki kalacak şeylere değer vermelidir. İnsanla baki kalacak Allah’ın istemiş olduğu şeyleri yapmanın neticesinde elde ettiği sevaplar ve Allah’ın rızasıdır. Güzelliğimiz geçici, gücümüz gidici, hayatımız biticidir. Allah katında en değerli olanlar ise Ayette ifade edildiği üzere şöyledir. “Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır.”[4]

Baki kalan bu dünyada bir hoş seda, Ahiret hayatı için baki kalacak ise Rabbimizin rızasıdır. Gerisi bitici, tükenici ve yok olucudur.

Ahmet ÜNAL

Vaiz


 

[1] Ebu Davut, Edep, 8

[2] Ebu Davut, Edep, 8

[3] Nahl, 16/9

[4] Hucurat, 49/13

Tags

Yazdır   e-Posta

Diyanet İşleri Başkanlığı müktesebatına uyumlu cuma vaazlarımızı www.guncelvaaz.com internet sayfamızdan takip edebilirsiniz.

Ahmet ÜNAL

Başkanlık Vaizi