Adam Öldürmek Büyük Günahtır
مَن قَتَلَ نَفْساً بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعاً وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعاً…
Muhterem Müslümanlar
Yüce Allah, gerek İslam’dan önce göndermiş olduğu bütün dinlerde, gerekse son din İslam Dininde insan hayatının kutsallığına işaret etmiş, bir insan hayatının yok olmasını tüm insanlığın yok olmasına eş değer olarak kabul etmiştir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır
“…Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır…”[1]Kıymetli Müminler
Bugün yeryüzünde yaşayan bütün dinler ve bütün hukuk sistemleri, haksız yere adam öldürmenin yanlış olduğu ve büyük bir suç teşkil ettiği hususunda birleşmişlerdir. Mensubu olduğumuz İslam Dininde İnsanın yaşam hakkını temel haklardan saymış, bu hakkı çiğneyene ise, dünya ve ahiret, maddi ve manevi cezaların en ağırına çarptırılacağını ifade etmiştir. “Kim bir mümini kasden öldürürse, cezası içinde ebedî kalıcı olmak üzere cehennemdir. Allah ona gazabetmiş ve lânet etmiştir. Ve ona büyük bir azap hazırlamıştır.”[2], “Bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir”[3] ayetleriyle, “Allah katında dünyayı yıkmak bir Müslüman’ı öldürmekten daha fenadır”[4], “Kıyamet gününde insanlar arasında ilk görülecek dava kan dökmekle ilgili olacaktır”[5] hadisleri konumuzun önemine dikkat çekmektedir. İster kişinin bir başkasının canına kast etmesi, ister kendi canına kıyması, isterse kan davası gütmesi gibi hangi sebeple olursa olsun bir cana kıymak insanlığa yakışmayacak davranışların başında gelmektedir.
Aziz Kardeşlerim
Günümüzde birçok yanlış gerekçe ileri sürülerek öldürme olaylarının arttığını üzülerek görmekteyiz. Toplum yapımızı zedeleyen aramızdaki birlik ve beraberliğimize derin yarlara açan öldürme hadiseleri Müslüman Türk Milleti olarak bizlere hiç yakışmamaktadır. Çünkü biz, geçmişten günümüze kadar farklı milletlerle ve farklı kültürlerle beraber yaşayıp, onlara zarar vermek şöyle dursun dostluğumuzla Dünyaya nam salmış bir milletin evlatlarıyız ve sadece İnsana değil bütün mahlukata merhamet beslememizi emreden bir Dinin üyeleriyiz. Bu sebeple toplumumuzun her bir ferdi bu sorunun çözümü için üzerine düşen sorumluluğun bilinci içerisinde olmalıdır.
Hutbemi Sevgili Peygamberimizin Veda Haccında bütün Müslümanlara hitaben dile getirdiği şu sözlerle bitiriyorum. “Bu gün, bu ay ve bu belde nasıl kutsal ve masûn ise, canlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da öylesine masûndur (toplumun sorumluluğu ve hukukun güvencesi altındadır)” [6]
Ahmet ÜNAL
Vaiz