فَاعْفُ عَنْهُمْ وَاسْتَغْفِرْ لَهُمْ وَشَاوِرْهُمْ فِي الأَمْرِ فَإِذَا عَزَمْتَفَتَوَكَّلْ عَلَى اللّهِ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلِينَ
İstişarenin Önemi
Muhterem Müslümanlar!
İnsan, her konuyu bütün incelikleriyle bilme imkânına sahip değildir. Bu sebeple yanılma ve başarısızlığı en alt seviyeye indirmenin, başarıyı elde etmenin en önemli yolu istişaredir.
İstişare, Sözlükte "birine bir konuyu danışmak, görüşünü sormak" demektir. "Şûra" ve "müşâvere" kelimeleri ile eş anlamdadır.
Kendisiyle istişare edilecek kimsenin akıllı, tecrübeli, sağlam fikirli, ihlâslı ve dost insan olması gerekir. Akılsız, tecrübesiz, bozuk fikirli, sahtekâr ve düşman insandan danışman olmaz.(1)
Aziz Cemaat
İşleri danışarak yapmak İslâm'ın temel ilkelerinden biridir. Kur’an-ı Kerimde biz inananları istişareye yönlendirmekte ve Şura süresinde şöyle buyurmaktadır. “Müminlerin işleri aralarında danışma iledir”(2)
Al-i İmran süresi 159. ayette Hz. Muhammed (s.a.s.)'e, dolayısıyla bütün müminlere istişare emredilmiştir. Peygamberimiz (s.a.s.), bu emre uyarak yapacağı işleri ashabı ile görüşmüş, onların fikirlerini almış, alınan kararları uygulamıştır.
Nitekim Bedir savaşında ordunun konuşlandırılması ve savaşın sonunda alınan esirlerin fidye karşılığında serbest bırakılması, Uhud savaşında Medine dışına çıkılması ve Hendek savaşında hendek kazma fikri istişare neticesinde ortaya çıkmıştır. Peygamber Efendimizin vefatından sonra Devlet Başkanlığı seçimi yine istişare ile olmuş, dört halifenin tamamının seçimi hep istişareyle gerçekleşmiştir.
Kıymetli Müminler
Yapıp ettiklerimizle yetinmek yerine, Rabbimizin ve İnsanların razı olacağı daha ne gibi güzel işler yapabiliriz? Sorusunun cevabını aramalı ve bu cevaba ulaşmada mümin kardeşlerimize danışmalıyız.
Hutbemi Yüce Rabbimizin bildirdiği bir ayetle sonlandırıyorum. “O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlarla istişare et. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever"(3)
Ahmet Ünal
Vaiz
1) Dini Kavramla Sözlüğü, DİB. Yayınları, “İstişare” md.
2) Şûrâ, 42/38
3)Al-i İmran, 3/159